Daisy Miller / Henry James

Daisy MillerDaisy Miller

Daisy Miller’dan…

Winterbourne, Daisy Miller’a, onu teyzesi Bayan Costello ile tanıştıracağı vaadinde bulunarak gerçekleşmesi pek mümkün olmayan bir şey için söz vermişti. Yaşlı bayanın baş ağrıları geçer geçmez Winterbourne onu apartmanında ziyarete gitti ve sağlığıyla ilgili birkaç sorudan sonra otelde bir anne, kızı ve küçük oğlundan oluşan Amerikalı bir ailenin dikkatini çekip çekmediğini sordu.

“Bir de uşakları var değil mi?” dedi Bayan Costello. “Evet, dikkatimi çekti, onları gördüm, duydum ve uzak durdum.”

Bayan Costello yüksek sınıfa mensup, hali vakti yerinde bir duldu. Bu korkunç baş ağrılarını sıklıkla çekmiyor olsaydı, gençliğinde, etrafına büyük ihtimalle çok daha derin bir etki bırakmış olacağını ima eder dururdu. Uzun soluk yüzlü, kalkık burunlu ve başının üzerinde büyük buklelerle topladığı oldukça gür, bembeyaz saçları olan bir kadındı. Oğullarından evli olan ikisi New York’ta, diğeri ise şu an Avrupa’da yaşıyordu. Bu genç adam Hamburg’da gününü gün etmekle fazlasıyla meşguldü; birçok şehri gezmesine rağmen annesinin, ziyaret etmek için tercih ettiği şehirlere çok nadiren uğruyordu; bu yüzden Vevey’e özellikle kendisini görmeye gelen yeğeni, yakınlarım diye bahsettiği kişilerden çok daha düşünceliydi. Winterbourne, Cenova’da insanın teyzesine karşı her zaman ilgili olması gerektiği fikrini edinmişti. Bayan Costello, yeğenini uzun yıllar görmemişti ve genç adamın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti, Amerika’nın başkentinde büyük bir gayretle edindiği sosyal çevrenin sırlarını onunla paylaşarak açıkça belirtiyordu. Kendi sınıfının dışındaki insanlara karşı çok seçici olduğunu kabul ediyordu, fakat yeğeninin de New York’ta sosyal çevresi olsaydı bunun böyle olması gerektiğini anlardı. Teyzesinin New York’ta yaşayan toplumun sınıfsal yapısını, kendince birçok farklı yönüyle anlattığı detaylı konuşması Winterbourne’a oldukça sıkıcı gelmişti.

Genç adam, teyzesinin ses tonundan Daisy Miller’ın toplumsal statüdeki yerinin düşük olduğunu anladı. “Onlardan pek hoşlanmıyorsunuz korkarım,” dedi.

“Fazlasıyla sıradan insanlar,” diye belirtti Bayan Costello. “İnsanın, kabul etmeyerek, sadece görevini yapacağı türden Amerikalılardan.”

“Demek onları kabul etmiyorsunuz,” dedi genç adam.

“Edemem, sevgili Frederick. Keşke edebilseydim ama edemem.”

“Genç kız

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir