Tam Ekran / Jean Baudrillard

Tam EkranTam Ekran

Tam Ekran’dan…

Bugün artık bir tür yapay yazgıya teslim edilen eşeyli bedenin mutasyonunu izlemek ilginçtir. Bu yapay yazgı transseksüelliktir. Yapay yazgıyı doğal düzenden bir sapma anlamında değil de; cinsiyet farklılığının simgesel düzenindeki bir mutasyon sonucu ortaya çıkan şey anlamında alıyoruz. Transseksüeli de anatomik cinsel değişim anlamında değil (sadece bu anlamda değil), travestinin en geniş anlamında; cinsiyet göstergelerinin yerine başkasını koyma oyunu anlamında ve cinsel farklılığın önceki oyununun tersine, cinsel kayıtsızlık oyunu anlamında alıyoruz.

Transseksüelin iki anlamı var: Hem cinsel kutupların birbirlerinden farksızlaşma oyunu, hem de haz duymaya kayıtsız kalma, haz duyma olarak cinsiyete kayıtsız kalma biçimi. Cinsellik haz duymayla ilgilidir (bu cinsel özgürlüğün ana motifidir), transseksüellik ise, ister anatomik olarak cinsiyeti değiştirmek anlamında yapmacıklık olsun, ister travestilerin giyimleriyle ilgili, morfolojik jestleriyle ilgili karakteristik göstergelerin oyunu olsun, yapmacık olanla ilgilidir. Cerrahi ya da göstergesel işlem olsa da, gösterge ya da organ olsa da; bütün durumlarda söz konusu olan protezlerdir ve bugün, bedenin yazgısı proteze dönüşmek iken; cinselliğin modelinin transseksüellik olması ve her yerde çekici bir konuma dönüşmesi mantıklıdır.

Hepimiz transseksüeliz. Nasıl ki fiilen değişime uğramış biyolojik varlık isek, aynı şekilde fiilen transseksüeliz de. Ayrıca, sorun biyolojik bir sorun bile değildir. Hepimiz simgesel olarak transseksüeliz.

Cicciolina’ya bakınız. Cinsiyetin ve cinsiyetin pornografik masumluğunun ondan daha olağanüstü tecessümü var mı acaba? O, aerobiğin ve soğuk bir estetiğin bakire meyvası olan, her tür cazibeden ve kösnüllükten yoksun, insan yüzlü kaslı bir robot ve tam da, bu nedenle; sahnelemiş olduğu acayip caydırma yetisiyle bir sentez idol haline getirilen Madonna’nın karşıtı olarak gösterildi. Ama üzerinde iyi düşünülürse, Cicciolina da bir transseksüel değil midir? Platin rengi uzun saçlarıyla, sanki bir kalıptan çıkmış gibi göğüsleriyle, şişme bir bebeği anımsatan ideal biçimleriyle; çizgi film ve bilim-kurgu dizilerindeki gibi kurutulmuş erotizmi ve özellikle (hiç de sapkın ve açık saçık olmayan) cinsel söylemindeki abartmayla, o eksiksiz hiçe sayma edası; pembe

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir