Oda Müziği
Oda Müziği’nden…
İrlandalı yenilikçi yazar James Joyce’un şair yönü ülkemizde pek bilinmez. Halbuki, yazarın ilk yayımlanan kitabı, Chamber Music (Oda Müziği) (1907) adlı şiirler toplamıdır. Gerçi, Joyce’un düzyazısının yenilikçiliği de, Ulysses ile Finnegans Wake’i İngilizce orijinalinden okuma şansını bulamamış okurlar için kulaktan dolmadır, denilebilir. Bilinçakışı yönteminin doruğuna çıktığı bu eserlerin Türkçeye çevrilmeleri de neredeyse imkânsızdır. Hal böyle olunca, Joyce, ülkemizde, çevresinde örülü mitsel ışık halesinin içine hapsolmuş, dokunulmaz ve deyim yerindeyse, gerçekdışı bir yazar konumundadır. Bu bakımdan, Joyce’un yayımlanan bütün şiirlerinin yer aldığı bu çeviri kitabın, onun sanatçı kişiliğinin eksik bilinen yönlerinin tanınmasında yararlı olacağını ümit ediyoruz.
Çelişkilerle dolu bir sanatçıdır Joyce. Şair yönü Dante, Blake, Shelley ve D’Annunzio gibi lirik şairleri izlerken, yazarlığının kökleri de Aristoteles, Aquinas, Flaubert ve Oscar Wilde’a uzanır; yazıda kalem hâkimiyetini, iktisatı, kontrollü duygusallığı ve zekâya dayalı tekniği gözetir. Joyce, birçok edebiyat eleştirmeninin ilgi merkezi olan bu “geçimsizliğin bileşimi”ni, bu çelişkiyi UIysses’te Stephen Dedalus’un ağzından şöyle yanıtlar: “Kendimle mi çelişiyorum? İyi öyleyse, kabul, kendimle çelişiyorum.” Joyce’un kişiliğinde köklerini bulan bu çelişiklik, onun tüm yazısının itici gücüdür.
1907’de yayımlanan Chamber Music’te Jacobean tarzda yazılmış lirik şiirler yer alır. Çok iyi şarkı söyleyebilen Joyce, 36 şiirden oluşan kitabına Chamber Music adını vererek şiirlerin müzikal özelliklerini öne çıkarır. Gerçi şiirler, sadece müzikalitesiyle değil, aşktaki tensel şehvetle duygusallığı birleştirebilmesiyle de ilgi çekicidir. Joyce, yıllar sonra, bu şiirlerin yayımlanmış olmasından utanç duyduğunu söyler.
1904’te yazdığı “The Holy Office” (Kutsal Görev), “rol kesen kumpanya” dediği ve W. B. Yeats, George Russell, John Synge, Lady Gregory, George Moore, Padraic Colum ve Edward Martyn gibi yazarların oluşturduğu Irish Literary Revival (İrlanda Edebi Uyanışı) çevresi ve kendisiyle ilgili bir yergidir. Keskin zekâsını yansıtan bu çatal dilli yergide Joyce, bu yazarları “ayaktakımı” ve Mammon’un köleleri olarak nitelerken, kendisini zeki Aristoteles ile çelik gibi Aquinas’ın yolunu izleyerek doruklara çıkan bir sürgün olarak görür. “The Holy Office”i…