Leningradlı Yabancı
Leningradlı Yabancı’dan…
Frederik Skytten, Uspenki Ortodoks katedralinin yakınındaki Satamakatu’nun girişine park etmiş; otuz metre ilerisinde, 7 no’lu binanın merdivenleri başında tartışan çifti inceliyordu. Dikkati daha çok kıvırcık, sarı saçlı, boynu inanılmaz derecede uzun, siyah elbise giymiş kadına yönelmişti. Elinde hafif bir ceket tutuyordu. Haziranın başı olmasına rağmen, Finlandiya’da hava sıcaktı. Yanındaki iriyarı, esmer, bıyıklı, adam tam bir doğuluydu. Frederik Skytten onları rahatça inceleme fırsatı bulmuştu.
Çifti Hesperia Oteli’nin gece kulübüne kadar izlemişti.
Onları bir an bile gözden kaçırmamış ve Arap olduğuna karar verdiği adam ne zaman genç kadının beline sarılsa, içi kıskançlık ve öfkeyle dolmuştu.
Bir keresinde Arap’ın dudakları o uzun boyna sürünmüş ve Frederik Skytten bağırmamak için kendini zor tutmuştu. Kendine gelebilmek için votka bardağını bir dikişte boşaltmış ve bir yenisini ısmarlamıştı.
Badem şeklinde yeşil gözleri, insanın hemen dikkatini çeken dolgun dudaklarıyla, Aija Sunblad ona hiç bu kadar güzel görünmemişti. Frederik, arzudan deliye dönmüş bir halde, çocukluğundan beri aşık olduğu bu kadından gözlerini ayıramıyordu. O zamanlar bir süre flört etmişler ve birkaç hafta boyunca Frederik kendini cennette sanmıştı. Fakat bir gün arzusuna gem vuramamış ve hiç utanmadan Aija’ya sürtünerek boşalmıştı.
Beni iğrendiriyorsun, demişti Aija onu iterek.
Bu olay kısa aşk hikâyelerinin sonu olmuştu. Yuvarlak suratıyla, gözlükleri ve tenindeki kızıl lekelerle, Frederik’in Don Juan’a benzediği pek söylenemezdi…
Geçen seneler içinde Aija daha çok kalpler kırmış ve ara sıra kendisini sinemaya götürmesine ya da elini tutmasına izin vererek Frederik Skytten’e yüklenmeyi sürdürmüştü. O zaman ona çok esmer, egzotik erkeklerden hoşlandığını söyleyecek kadar güvenmişti. Belki de böyle birini bulmak için gazetecilik mesleğini seçmiş ve Helsinki’ye taşınmıştı.
Frederik Skytten de onun arkasından gelmiş ve bir mucizenin gerçekleşmesini bekleyerek, onunla düzenli bir şekilde görüşmekle yetinmişti. Aija STT Ajansı‘nda çalıştığı için sık sık yabancı ülkelere seyahat ediyordu, fakat Frederik Skytten her seferinde onun dönüş tarihlerini öğrenmeyi başarıyordu Bekâr olduğu için pek çok macera yaşıyordu.