Öpme Öldürürsün
Öpme Öldürürsün’den…
Cebimdeki paraları okşayarak:
— Anlaştık güzeiim, diye cevap veıip kapıyı açıyorum. Yosma arabaya yerleşirken eteğinin yırtmacından görülen manzara yine başımı döndürüyor. Güçbelâ kendimi toplayıp direksiyona geçiyorum. Böyle bir arabayı kullanmak da zevkli oluyor hani… Arabayı hareket ettirirken dikiz aynasından, arkada, bir moda dergisinden fırlamışçasma fiyakalı fiyakalı oturan yosmaya bir göz atıyorum:
— Hanımefendi nereye gitmek istiyorlar?
Yüzüme bakmak zahmetine katlanmadan:
— Staten Island feribotuna, diyor. Elinizi çabuk tutun.
Direksiyona yapışıp gaza abanıyorum. Bir kadının bu saatte Staten Island’da ne işi olabilir ki… Konuşma fırsatı yaratmak için:
— Gezinti için biraz geç bir saat değil mi? diye soruyorum.
— Sesinizi kesin de yola bakın.
Sertliğin de bu kadarı fazla canım. îçerlemeye başlıyorum Bir şeyler yapıp intikam almam lâzım. Kendi kendime, bu ne idüğü belirsiz macera bitmeden önce şu yosmayla birkaç tatlı saat geçirmeye karar veriyorum. Hıncımı başka türlü almama imkân yok.
Dikkatimi yola verip sürati artırıyorum. On dakika geçmeden 3 numaralı rıhtıma girip antrepolar boyunca ilerlemeye başlıyoruz. Uzaktan, kalın sisin ardından feribotun düdüğü duyuluyor. Nehir polisleri motordan motora seslenerek yarenlik ediyorlar.
— Şimdi ne yapıyoruz, diye soruyorum. Öne doğru eğiliyor. Sinirli bir hali var. O güzel dudakları kısılmış, buğulu gözlerle rıhtımı seyrediyor.
— Biraz bekleyin, diye fısıldıyor. Az sonra gidip birisini alacaksınız.
Doğrusu biraz daha konuşturmak hoşuma gider:
— Tanışıyor muyuz? diye soruyorum.
Bu yosma da hiç şakadan anlamıyor canım. Asık bir suratla:
— Onu alıp buraya getireceksiniz, diyor, O kadar. Sonra hemen ekliyor:
— Dikkatli olun. yolunuzu kesebilirler!… İşler kızışıyor demek Bir an itiraz etmeyi, bir şeyler sormayı düşunüyorum Sonra boş veriyorum Öyle ya, bütün gece önümde viski bardağı, Max’ın barında pinekleyecekken yanımda kamelya kokulu bir yosmayla, kız gibi bir Cadillac’a kurulmuşum. Üstelik cebim de para dolu Allahtan belâmı mı isteyeceğim başka ‘«Bekleyelim bakalım» diye düşünüyorum Öyle ya, gezinti daha yeni başlıyor.
— Belki ihtiyacınız olur
Elime sert bir şey sıkıştırıyor Küçük, kullanışlı bir Lüger… Oyuncağı cebime indirince…