Doğum Günü 15 Aralık
Doğum Günü 15 Aralık’tan…
İlk karşılaşmamız Etiler sırtlarından Bebek’e inen yokuşta olmuştu. Bir kaza; kısa fakat mutlu bir beraberliğe yol açan bir trafik kazası nedeniyle tanışmıştım Sitem’le. Zaten hayatımızı hep kazalar yönlendirmiş, tanışmamıza da, ayrılmamıza da kazalar neden olmuştu.
Babası o lanet ve uğursuz arabayı yeni hediye etmişti Sitem’e. Ilık bir mayıs öğleden sonrası arabamla Bebek’e iniyordum. Arkamda birden V8 motorlu kocaman, kırmızı bir Amerikan Ford’unun homurtusunu duydum. Dikiz aynasına göz attığımda hızla yaklaşan arabanın duramayacağını anlamıştım zaten, sağa kaçamazdım, çarpacağını anladım. Arabanın direksiyonundaki genç ve tatlı kız frenlere yapışmıştı. Acı fren sesleri kulağıma yansıdı, ama çarpmayı önleyemedi. Yerimde sarsıldım. Durmuştuk. Hırs ve biraz da kızgınlıkla arabadan çıktım. Çatıp söylenecektim; böyle dikkatsiz ve sorumsuz araba kullanılmazdı. Mutlaka acemiydi ya da ehliyetsiz. O yokuşta böyle sürat yapmasını kabul edemezdim. Önce arabamın arkasındaki hasarı anlamak için homurdanarak arkaya geçtim. Ufak tefek çökükler vardı tabii, ama tahmin ettiğim kadar da değil.
O da inmişti Ford’dan. Hatasını peşin peşin kabullenen bir mahzunluk ve suçluluk içinde yüzüme baktı. İlk defa göz göze geldik. Söylenmek için ağzımı açtım, fakat dudaklarımdan tek kelime çıkmamıştı. Aptal aptal yüzüne bakıyordum. Ömrümde böyle güzellik görmemiştim. Uzun boyu, ince yapısı, omuzlarına dökülen sarı saçları ve emsalsiz lacivert gözleriyle bir ihtişam abidesiydi.
“Çok üzgünüm,” diyebildi sadece. “Bütün hata benim.”
Ağzından dökülen kelimeler musiki ahengindeydi sanki. Kazadan değil, güzelliğinden etkilendiğimi hemen anlamıştı. O hüzünlü yüzü tatlı bir tebessüm kaplamıştı.
“Bütün zararınızı tazmine hazırım efendim,” dedi.
Sesim çıkmıyordu hâlâ. Utanmasam ben özür dilemeye hazırdım.
Nihayet, “Hiç önemli değil,” diyebildim. “Bir yerinizde bir şey yok ya.”
“Hayır, ben iyiyim. Ama çok mahcup oldum.”
“Aman efendim, bırakın zarar mala gelsin. Ya bir yerinize bir şey olsaydı?”
“Anlayışınız için teşekkür ederim.”
“Teşekküre bile değmez.”
“Zabıt tutturmak ister misiniz, sigorta filan için?”
“Gerek yok,” dedim. “Zaten benimki pek yeni sayılmaz.”
Tatlı tatlı gülümsedi.
“Benimki çok yeni…