Lanetliler Körfezi / Wilbur Smith

Lanetliler KörfeziLanetliler Körfezi

Lanetliler Körfezi’nden…

Flynn Patrick O’Flynn’ın mesleği fildişi hırsızlığıydı ve kendisi de büyük bir alçakgönüllülükle Afrika’nın doğu kıyısında bu konuda eline su dökecek başka bir insan olmadığını söyler dururdu.

Raşid el Keb ise büyük bir mücevher ihracatçısıydı. Ayrıca Arabistan ve Hindistan’ın büyük sarayları ile haremlerine kadın ve fildişi de sağlardı. Ne var ki, bu mesleğini yalnızca en güvenilir müşterilerine açıklardı; diğerlerinin gözünde zengin ve saygın bir ticaret filosu sahibiydi.

1912 muson rüzgârlarının estiği bir öğleden sonrasında kalın derili hayvanlara karşı ortak meraklarının bir araya getirdiği bu iki adam El Keb’in Zanzibar’ın Arap mahallesindeki dükkânının arka odasında oturmuşlar, küçük bakır fincanlardan çay içiyorlardı. Sıcak çay O’Flynn’i her zamankinden daha çok terletmekteydi. Odanın içi öylesine rutubetli bir sıcaktı ki sinekler bile sersemlemiş bir halde alçak tavana hareketsiz yapışmış duruyorlardı.

«Dinle Kebby, senin o boktan gemilerinden birini bana birkaç günlüğüne ödünç verirsen içini öylesine fildişiyle doldururum ki battı batacak diye yüreğin ağzına gelir.»

Palmiye yaprağından yelpazesini, seyrek keçisakalıyla kuşkulu bir papağana benziyen suratının önünde sallayan El Keb hiç açık vermeden, «Hımm!» dedi.

«Seni bugüne kadar düş kırıklığına uğrattım mı hiç?» diye Flynn saldırgan bir sesle sözünü sürdürdü. Burnunun ucundan bir damla ter yuvarlandı zaten ıslak olan gömleğine.

«Hımm!» dedi El Keb.

«Bu planın bir havası var. Bir ustalığı, bir sanatçı yanı var. Bu plan…» Flynn uygun bir sıfat aradı, «…tam Napolyonvari bir plan bu. Sezar’a yakışan bir plan!»

«Hımm!» El Keb fincanını doldurdu. Konuşmadan önce bir yudum aldı. «Ama bunun için benim… İki bin sterlin değerinde yirmi metrelik tekneyi tehlikeye atmak gerek değil mi?» Teknenin fiyatını iyice şişirmişti.

«Yirmi bin sterlinlik bir kâr için,» diye Flynn adamın sözünü kesti. El Keb hayâle dalmışçasına gülümsedi.

«Kâr bu kadar fazla mı diyorsun yani?»

«Bu en azı. İnsaf, Kebby! Rufiji bölgesinde son yirmi yılda bir el bile ateş edilmedi. Orasının Kayzer’in özel avlanma bölgesi olduğunu biliyorsun

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir