Dijital Kale
Dijital Kale’den…
Becker esmerdi, yeşil gözlerinden zekâ pırıltıları fışkıran ve buna uygun bir espri anlayışına sahip, sağlam yapılı, otuz beş yaşında, dinç bir adamdı. Güçlü çenesi ve gergin yüz hatları Susan’a mermerden yapılmış heykelleri hatırlatıyordu. 1.80’den uzun boyuna rağmen Becker squash kortunda gözle takip edilemeyecek kadar hızlı hareket ederdi. Rakibini ezip geçtikten sonra kafasını bir çeşmenin altına sokup siyah, gür saçlarını ıslatarak serinler, sonra da saçlarından hâlâ sular damlarken rakibine bir çörekle birlikte meyve kokteyli ısmarlardı.
Bütün genç profesörler gibi, David’in de üniversiteden aldığı aylık orta düzeydeydi. Kimi zaman squash kulübü üyeliğini yenilemesi ya da eski Dunlop’ına yeni tel alması gerektiğinde Washington ve çevresindeki resmi kuruluşlara çeviri işleri yaparak fazladan para kazanıyordu. Susan’la da bu işlerden birinde tanışmıştı.
Becker sabah koşularının birinden sonra üniversite yerleşkesindeki üç odalı apartman dairesine dönüp telesekreterinin mesaj geldiğini belirten sinyalini gördüğünde güz tatili sırasında serin bir sabah vaktiydi. Gelen mesajı dinlerken bir litre portakal suyunu yuvarlamıştı bile. Bu mesaj da aldığı birçok mesaja benziyordu: Bir hükümet dairesi o sabah birkaç saatliğine çeviri yapmasını istiyordu. Garip olan şey, Becker’ın bu kuruluşun adını daha önce hiç duymamış olmasıydı.
“Adı Ulusal Güvenlik Teşkilatı,” dedi bilgi almak için iş arkadaşlarından birkaçını aradığında.
Aldığı yanıt hep aynı oldu. “Ulusal Güvenlik Konseyi demek istiyorsun herhalde?”
Becker mesajı kontrol etti. “Hayır. Konsey değil, Teşkilat. NSA.”
“Hiç duymadım.”
Becker devlet kuruluşlarının listesini içeren Sayıştay telefon rehberini gözden geçirdi ama bu teşkilatın adı Sayıştay rehberinde de geçmiyordu. Şaşkın bir halde. Kongre Kütüphanesi’nde araştırma memurluğuna başlamış eski bir siyasi analist olan squash ahbaplarından birini aradı. Arkadaşının açıklaması David’i bir hayli şaşırttı.
Görünüşe bakılırsa NSA var olmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyanın en etkili resmi kuruluşlarından biri olarak değerlendiriliyordu. Elli yılı aşkın bir süredir bütün dünyada elektronik istihbarat verilerini topluyor ve ABD’nin gizli bilgilerini koruyordu. Amerikalıların yalnızca yüzde üçü bu kuruluşun varlığından haberdardı.
“NSA,” diye…