Ölümün İzleri / Mark Benecke

Ölümün İzleriÖlümün İzleri

Ölümün İzleri’nden…

İnsan eti gibi iyi tadı olan başka ne vardır? Çiğ ton balığı. Eğer bu artık bir gerçeklik halini almasaydı, modern yamyamların psikolojik destek gruplarında yapılan iyi bir espri olabilirdi. Issei Sagawa’nın 1981 Haziran ayındaki notlarından: “Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın. Onu Japon yemeği yemek üzere akşam yemeğine eve davet ettim. Kabul etti. Yemekten sonra, en sevdiğim Alman ekspresyonizmi tarzındaki şiiri okumasını rica ettim. Gittikten sonra, şiiri okurken yatağın üzerinde oturduğu yerde hâlâ kokusunu alabiliyorum. Yemek yerken kullandığı çubukları ve tabağı yalıyorum. İçimde büyük bir arzu var, bu kadını yemek istiyorum. Böylece, sonsuza dek bir parçam olacak.”

Bu güzel kadın, Issei’in evinde bir kez daha şiir okuduktan sonra, onun tarafından tabancayla öldürülür. Kan, kadının kafasından aralıksız olarak damla damla akar. İnsan eti yiyicisi, arkadaşını doğrarken, derinin hemen altındaki yağ tabakasının hayret verici derecede taneciklerden oluşmasına şaşırır (“aynı irmik gibi”), ama nihayetinde bu yağ tabakasının altındaki normal eti kazıyarak ortaya çıkarır:

“Kokusuz ve tadı yok. Mükemmel bir ton balığı parçası gibi ağzımda eridi. Onun gözlerine bakarak, ‘çok tatlısın’ diyorum.”

Daha sonra cesedin resimlerini çeker ve ölü kadınla cinsel ilişkide bulunur. Belin bir parçasını keserek yer, ama bu kez çiğ değil. Kızartır ve biraz tuz atarak, bir parça hardalla yer. Kurbanının külotunu peçete olarak kullanır. O kadar da kibarlık olacak artık!

Yediğinin tadına varan yamyam, bu sefer kadının göğüslerine yönelir. Ama göğüsleri fazla yağlı bulduğu için yemekten vazgeçer ve önce uylukları yemeği tercih eder. Ertesi gün cesedi tamamıyla parçalara ayırarak bir bavula koyup bir göle atmak ister. Ama sonra fikrini değiştirir:

“Baldırı keserken tadına bakmak istedim. Yağ tabakasının alt kısmı çok yumuşak. Daha sonra aynaya baktığımda yüzümün yağla kaplandığını gördüm.”

Tabii bu arada ceset iyice kasıldığı için ortaya sorunlar çıkar: “Çenesini açamıyorum, ama parmaklarım dişlerinin arasına girdi. Dilini kesiyorum ve ağzıma sokuyorum. Çok sert. Aynada dilimle onun dilini nasıl

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir