Hayek
Hayek’ten…
Hayek, tabii bilimler sahasında köklü geleneği olan bir aileye mensuptu. Büyükbabalarından biri zoolog, diğeri de istatistikçi (sonra anayasa hukuku profesörü) olup Avusturya İstatistik Komisyonu Başkanı idi. Tıp doktoru olan babası, Viyana Üniversitesinde botanik profesörü olarak araştırmacı ve öğretim üyeliği, görevlerinde bulundu. Kardeşlerinden biri Viyana’da anatomi profesörü, diğeri Innsbruck’da kimya profesörü idi. Genç Hayek’e iktisâdî konular cazip gelmekle beraber, iktisatçı mı yoksa psikolog mu olacağı konusunda kararsızdı. Neticede kendisinin doğal bilimler sahasından ayrı kalmasına rağmen, aile geleneği devam etti: Kızı biyolog, oğlu bakteriyolog oldu.
8 Mayıs 1899’da Viyana’da doğan Haye k, şüphesiz entellektüel çevresinin büyük yararını gördü. Daha ‘ekonomi’ kelimesinin anlamını öğrenmeden, babasının arkadaşı Eugen von Böhm-Bawerk gibi büyük iktisatçıları tanımıştı. Bu sıfatla Viyana Üniversitesine girmesi, yine hukuk (1921) ve siyasal bilim (1923) alanlarında iki doktora pâyesi alması gayet normaldi.
Hayek, Birinci Dünya Savaşı’nın mahvettiği Avusturya’nın imparatorluk medeniyetini görecek, hatta (her ne kadar daha sonra, savaştan kalan tek hatırası olarak askerlerin kahvaltısı olan, ancak kara çamura düşürdüğü bir kova yılan balığını tekrar yakalamaya çalıştığını söylese de…) askerlik yapacak yaşta idi ki, savaş döneminin kargaşası onu doğal bilimlerden kopardı; üzerinde şöhretinin yükseleceği sosyal ve iktisâdî konularla ilgilenmeye yöneltti.
Her ne kadar ABD’nin serbest teşebbüs ekonomisi, o zamanlar sahip olduğu ılımlı, Fabiancı sosyalist görüşleri üzerinde pek tesir bırakmış görünmese de, Ha yek araştırma öğrencisi sıfatıyla bu ülkeyi ziyaret etmişti. Hay ek bu mutedil sosyalizmin uzun dönemde kendisi için yararlı olduğunu, çünkü enine boyuna her konuyu düşünerek özgür bir toplumun prensiplerini tahlil etmek durumunda kaldığını ifade etmektedir. Bunda, Avusturya İktisat Okulu’nun önde gelen iktisatçısı Ludwig von Mises’in yardımını gördü.
Muvakkaten kurulmuş bir kamu dairesinin yöneticilerinden biri olan Mises, genç hukukçu ve iktisatçılar arıyordu. Hayek’le mülakatında Mises, onu iktisat derslerinde hiç görmediğini (bu aşağı yukarı doğru: Hayek bir defasında şöyle bir uğramış, ancak Mises’in dersini mutedil sosyalist düşünceleri açısından açıkça antipatik bulmuştu) söylemekle beraber onu…