Tabletteki Sır / Julia Navarro

Tabletteki SırTabletteki Sır

Tabletteki Sır’dan…

Alfred Tannenberg ses çıkarmadan Albay’ı dinliyordu. Uzun yıllardan beri tanışırlardı; Albay’ın hizmetinden her zaman yararlanmıştı. Bu ona pahalıya mal oluyordu, çok pahalıya, ama değiyordu. Albay Saddam’ın aşiretindendi, ikisi de Tikritliydi, Devlet Güvenliği Departmanı’ndaki güvenilir gruptan olduğundan Tannenberg her zaman sarayda olup bitenleri bilirdi.

– Hadi, bu adamları kimin gönderdiğini söyle bana, diye Albay ısrarla soruyordu. – Yemin ederim, bilmiyorum. İtalyan’mışlar, Araştırma ve Güvenlik adlı bir şirketten, birileri onları Clara’yı izlemek için tutmuş, hepsi bu, başka bir şey söylememişler, çünkü bilmiyorlarmış. Bilmiş olsaydılar, seni temin ederim konuşurlardı. – Torununa zarar vermek kimin aklına gelir ki. – Bilmiyorum, ama biri ona bir şey yaparsa bu beni cezalandırmak içindir. – Ve sen, eski dostum, senin düşmanın çok. – Evet, dostlarım da çok. Sana güveniyorum. – Güvenebileceğini biliyorsun, ama bana biraz daha bilgi versen iyi olur, buna ihtiyacım var. Senin güçlü dostların vardır. Onları mı kızdırdın? Alfred oturduğu yerden kımıldamadı, yüzünün ifadesini de değiştirmedi.

– Senin de güçlü dostların var. Buna George Bush bile dahil, o da bize kötülük etmek için buraya marin’lerini10 gönderecek. Albay bir Mısır sigarası yakarken kahkahalarla güldü. Mısır sigarasını kokulu olduğu için severdi.

-Bana biraz daha bilgi versen iyi olur; yoksa, Clara’yı korumak için

sana yardım etmem zor.

-Seni temin ederim ki, o iki adamı kimin gönderdiğini bilmiyorum, senden ricam, Sarı Ev’in güvenliğini takviye etmen ve gelebilecek herhangi bir istihbarata dikkat etmen. Bu iki sefili kimin gönderdiğini tahkik etmeni senden ben istiyorum.

-Soruşturacağım, dostum, soruşturacağım. Biliyor musun? Birkaç

gündür merak içindeyim. Sarayda, Bush’un bizi korkutmak için tehdit ettiğine son anda geri adım atacağına inanılıyorsa da, bence savaş olacak. Bana öyle geliyor ki babasının başladığını bitirmeyi deneyecek,

-Bana da öyle geliyor.

– Eşimi ve çocuklarımı kurtarmayı düşünüyorum. İki oğlum orduda, onlar için şimdilik fazla bir şey yapamam, ama kadınları… kaça mal olur bilemiyorum.

– Masrafı ben yüklenirim. – Çok iyi bir dostsun. – Sen de. Alfred Tannenberg Clara’yı izlemek

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir