Peter Pan Ölmeli / John Verdon

Peter Pan ÖlmeliPeter Pan Ölmeli

Peter Pan Ölmeli’den…

Adamın o garip ifadeyle ev sahibine bakarak, “Tatlı Madele- ine nerelerde bakalım?” diye soruşunda bile normal olmayan bir şeyler var gibiydi sanki.

O sırada Madeleine de hafifçe gülümseyerek ve meraklı bakışlarla içehye girip lavaboya doğru ilerlerken, “Geldim,” diye cevap verdi ona. Elinde, evin yan tarafından topladığı yıldızçiçe- ğine benzer çiçeklerden yapılmış bir demet vardı Çiçekleri musluğun yanına bıraktı, Gumey’e baktı ve “Bunları şimdilik buraya bırakıyorum,” dedi. “Daha sonra bir vazo bulur koyanm içme. Şimdi yukarıya çıkıyorum, biraz işim var.”

Kadın merdivenden çıkıp gözden kaybolduktan sonra, Hard- wick Gumey’e baktı ve “Çalışmak kadını güzelleştirir,” diyerek sırıttı. “Karın ne işle uğraşıyor?”

“Çello (viyolonsel).”

“Yaa, vay canına, ya. İnsanların çelloyu neden çok sevdiğini bilir misin sen?”

“Sesi çok güzel olduğu için mi acaba?”

Hardwick dudaklarını yaladı ve “Ah, Davey dostum, yine o ünlü saçmalıklarından birini yumurtladın,” diyerek bir kahkaha attı. “Ama onun lam olarak ne olduğunu, ona bu güzel sesi neyin verdiğini bilir misin sen?”

“Bunu neden sen söylemiyorsun bana, Jack?”

“Söyleyip de seni bu küçük müthiş bulmacayı çözmekten mahrum mu edeyim yani?” Dedektif durdu ve teatral bir tavırla başım iki yana salladı. “Bunu asla yapmak istemem. Senin gibi bir dehanın karşısına meydan okuyan insanlar, olaylar çıkmalı, değil mi? Aksi takdirde hamlarsın.”

Gumey ona bakınca yanlış olan şeyin ne olduğunu anladı. Bu adam her zaman insanlara böyle takılır, herkesle dalga geçerdi, ama şimdi bu alaycılığının altında, pek alışık olmadığı bir gerginlik vardı. Hardwick aslında alıngan bir adamdı, ama bugün alınganlıktan ziyade asabiyet belirtisi gösteriyordu, sinirli gibiydi. Gumey neler olacağını merak etti. Adamın garip tavrı düşündürücüydü.

Üst katta Madeleıne’ın viyolonsel çalışmak için hareketli bir parça seçmesi pek etkilemedi onları.

Hardwiçk büyük odada sandalyelerin arkalarına, masa köşelerine, çiçek saksılarına, süslü kaselere ve Madeleine’in pahalı olmayan antikacı dükkanlarından bulup aldığı şişelere ve şamdanlara dokunarak dolaşmaya başladı. “Çok sevdim bu evi

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir