Kutsal Kefen
Kutsal Kefen’den…
Kral, tüy kalemini bırakırken bakışlarını odanın diğer ucunda kıpırdamadan ve saygıyla bekleyen, genç adama dikti.
– Emin misin Hosar?
– Efendim, inanın ki…
Adam hızlı adımlarla yaklaştı, Abgar’ıri üzerinde yazı yazdığı masanın yakınında durdu.
– Sana inanıyorum Hosar, inanıyorum; en sadık arkadaşımsın, çocukluğumuzdan beri de öyle oldun. Beni asla hayal kırıklığına uğratmadın Hosar, ama bu Yahudi’yle ilgili öyle mucizeler anlatıyorsun ki, bana yardım etme arzunun seni kör etmiş olmasından korkuyorum…
– Bana inanın efendim, ancak o Yahudi’ye inanırsanız kurtulabilirsiniz. Kralım, İsa’nın bir körün feri sönmüş gözlerine yalnızca parmaklarını değdirerek görmesini sağladığına tanık oldum; zavallı bir felçlinin İsa’nm tuniğinin eteğine dokunduğuna ve İsa’nın, tatlı tatlı gülümseyerek, onu yürümeye zorladığına tanık oldum; adam, herkesin şaşkın bakışları altında ayağa kalktı; bacakları onu, sizinkilerin sizi taşıdığı gibi taşıyordu. Zavallı bir cüzamlının, sokağın karanlık köşelerinde gizlenerek Nasıralı’yı izleyişine; İsa’nın kadına yaklaşarak “İyileştin!” deyişine tanık oldum Kralım; kadın şaşkın, “Şifa buldum! Şifa buldum!” diye bağırdı. Gerçekten de yüzü bir insan yüzüne dönüşüyor, gizlediği elleri kusursuz görünüyordu…
İsa’nın ve müritlerinin peşinden giderken gözlerimle gördüm; akrabalarının ölümüne ağlayan yaslı bir aileyle karşılaştık. İsa eve girdi, ölüye kalkmasını buyurdu; Kralım sana yemin ederim ki Nasırah’nın sesi Tann’nın sesiydi, çünkü adam gözlerini açtı ve doğruldu; yaşıyor olmaktan o bile şaşkındı…
– Haklısın Hosar, şifa bulmak için inanmam gerek, ölüleri diril-tebildiğine göre gerçekten Tann’nın Oğlu olan Nasıralı İsa’ya inanmak istiyorum. Ama dünya nimetlerine tutsak olmuş bir kralı iyileştirmek ister mi ki?
– Abgar, İsa yalnızca bedenleri değil, ruhlan da iyileştiriyor; bir daha günah işlemeden, saygın bir hayat sürme arzusunun ve pişmanlığın Tann tarafından bağışlanmaya yeteceğini vaat ediyor. Günahkârlar teselliyi Nasıralı’da buluyor…
– İnşallah öyle olur… Arda’ya duyduğum şehvet yüzünden ben bile kendimi affedemiyorum. Bu kadın hem bedenimi hem ruhumu hasta etti…
– Kadının hasta olduğunu, Tiro kralının hediyesinin bir tuzak olduğunu nereden bilecektiniz efendim! Size bulaştıracağı hastalığın tohumlanm taşıdığını nasıl tahmin edebilirdiniz ki? Ania o…