Kör Gazap / John Saul

Kör GazapKör Gazap

Kör Gazap’tan…

Pendieton’lar, Paradise Point’e vardıklarında ağustos güneşi göz kamaştırıcı parlaklıktaydı. Otomobil köyün içinden yavaşlayarak geçerken Pendleton’ların her biri çevreye, orayı ilk kez görüyormuş gibi bakıyordu. İlk bakışta dikkati çekecek kadar güzel bir köydü. Ama onlar artık buraya başka gözle bakıyorlardı. Çünkü oralı olmuşlardı. Kendi köyleriydi burası. June Pendleton’un mavi gözlerinde bir ışık pırıldadı. Yüreğinde karmaşık birtakım istekler kıpırdadı. Meydanı çevreleyen galerilerin ve hanın dikkatle onarılmış cephelerinden çok, süpermarketin ve eczanenin yeri onu daha çok ilgilendiriyordu.

Cennet Burnu anlamına gelen Paradise Point burası için çok uygun bir addı. Burayı ziyaret edenler için köy konumu dolayısıyla gerçekten cennetten bir köşeydi. Atlas Okyanusu kıyısında, dik bir toprak parçası üzerinde kurulan köy, denizden iki kol halinde yükselen ve küçük bir koyu kucaklarcasına saran iki burundan kuzeydekinin üzerine tünemiş gibiydi. Koy ancak küçük tekneler için geçici bir barınak görevi yapabilecek kadar büyüktü.

Deniz yönünden görünmesi de olanaksızdı. Burayı çevreleyen burunlar, koyu sımsıkı kucaklayıp ormanın içine bencilce saklamış gibiydi. Sadece daracık bir kanal gelgitle kabaran suyun okyanusa akmasını ya da okyanustaki kabarmanın koya girmesini sağlıyordu. Bu kanal adeta bir kan damarı gibiydi. İnsanların Şeytan’ın Geçidi anlamına gelen Devil’s Passage’ın kıvrıla kıvrıla akan sularını görmeleriyle birlikte Point’te bir köy yaşamı oluşmuştu.

Şimdiki köy yaklaşık iki yüz yıldır körfezi ve denizi yukarıdan seyrediyordu. Orada yaşayanların ortak kanısı bu yerin bir köyden başka bir şey olmadığıydı. Öyle de kalmıştı. Sözü edilecek ne bir sanayi, ne de balıkçılık filosu vardı. Sadece anakara tarafında, ormanın içinde birkaç parça tarla bulunuyordu.

Ama, buna karşın Paradise Point yaşıyordu. Hemen her yerde bulunabilen küçük köylerin gizemli yöntemleriyle varlığını sürdürebiliyordu. Yaşamasını sağlayan bu gizemli yöntem, her yılın yaz aylarında oranın güzelliğinde ısınmak, dünyadan kopmak için akın akın gelip köyü dolduran insanlara sunulan gösterişsiz hizmetlerdi. Köyün şurasına, burasına dağılmış bir avuç sanatçı ve zanaatkâr, yorgan benzeri örtüler, çarığa benzer yerel pabuçlar, topraktan yapılmış

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir