Vakıf Kurulurken
Vakıf Kurulurken’den…
Cleon esnemeye çalışarak, “Demerzel,” dedi. “Sen hiç Hari Seldon adında birinden söz edildiğini duydun mu?”
İmparator tahta çıkalı on yıl kadar olmuştu. Resmi törenlerde gerekli haşmetli tavır ve kılıklara büründüğü zaman etkileyici oluyordu. Meselâ, arkasındaki duvarın oyuğuna yerleştirilmiş olan hologramında pek görkemli gözüküyordu. Bu üç boyutlu resim, atalarının holograflarının bulunduğu diğer bölmeleri gölgede bırakacak biçimde konmuştu.
Holografin gerçeğe tümüyle uyduğu söylenemezdi. Cleon’un saçları gerçekte de, portresinde de açık kumraldı. Ama holografta daha koyu ve gür gözüküyordu bu saçlar. Yüzü asimetrikti. Üst dudağı sağ yanda hafifçe yukarıya doğru kalkıktı. Ama resimde bu görülmüyordu. İmparatorun boyu holografta 1.83’dü. Ancak Cleon ayağa kalkarak portresinin yanında durursa boyunun iki santim daha kısa olduğu da ortaya çıkacaktı. Hükümdar holografta gözüktüğünden biraz daha tombulcaydı.
Tabii holograf Cleon tahta çıktığı zaman yapılmış olan resmi bir portreydi. Ve İmparator o günlerde daha gençti. Ama hâlâ da genç duruyordu ve yakışıklıydı. Amansız resmi törenlerin pençesinde kıvranmadığı zamanlarda, yüzünde uysal bir ifade de oluyordu.
Demerzel dikkatle geliştirdiği o saygılı tavırlarla, “Hari Seldon mu?” diye cevap verdi. “Bu adı hiç duymadım, Efendimiz. Onu tanımam mı gerekirdi?”
“Bilim Bakanı dün gece bana ondan söz etti. Seldon’un adını duymuş olabileceğini düşündüm.”
Demerzel hafifçe kaşlarını çattı. Pek pek hafifçe. Çünkü kimse İmparatorun karşısında kaş çatamazdı. “Baş Yönetici ben olduğuma göre, Bilim Bakanının da o adamdan bana söz etmesi gerekirdi. Size her taraftan bombardımana başlarlarsa…”
Cleon elini kaldırdı, Demerzel hemen sustu. “Demerzel,
Lütfen! İnsan her zaman resmi davranamaz ki! Dün geceki resepsiyonda Bakanın yanından geçerken onunla bir iki kelime konuştum. O hemen coşuverdi. Tabii Bakanı dinlemezlik edemezdim. Zaten sonradan dinlediğime de memnun oldum. Çünkü sözleri ilginçti.”
“Hangi bakımdan, Efendimiz?”
“Artık matematik ve bilime pek önem verildiği o eski günler geride kaldı. Bu tür şeylere duyulan ilgi sönmüş gibi. Belki de keşfedebilecek her şey bulunduğu için. Sen de aynı fikirde değil misin?