Dünyaya Orman Denir / Ursula K. Le Guin

Dünyaya Orman DenirDünyaya Orman Denir

Dünyaya Orman Denir’den…

Yaşlı yaratıkçık sallanıyor, aşevinden kahvaltıyı getirmesi bir saat alıyordu. “Acele-et-çabuk!” diye bağırdı Davidson, Ben uğraşarak kemiksiz bedenin başıboş hareketlerini bir yürüyüşe çevirdi. Aşağı yukarı bir metre boyundaydı ve sırtındaki tüyler yeşilden çok beyazdı; yaşlıydı ve bir yaratıkçık için bile fazla kafasızdı, ancak Davidson onu nasıl idare edeceğini bilirdi. Adamların birçoğu bu beş para etmez yaratıkları idare edemiyorlardı ama Davidson’un hiç böyle bir problemi olmamıştı; eğer emeğine değecek olsa, hepsini evcilleştirebilirdi. Değmezdi gerçi.

Getirin buraya yeteri kadar insan, yapın makinalarla robotları, kurun çiftliklerle şehirleri, bir daha kimsenin de yaratıkçıklara ihtiyacı kalmazdı. Ayrıca iyi de olurdu. Çünkü bu dünya, Yeni Tahiti, gerçek anlamıyla insanoğlu içindi. Temizlenip boşaltıldığı, karanlık ormanın hububat tarlalarına yer açmak üzere kesildiği, ilkel kasvet, yabanilik ve cehalet silinip süpürüldüğü zaman burası cennet, gerçek bir Aden olurdu. Yıpranmış Arz’dan daha iyi bir dünya. Ve bu onun dünyası olurdu. Çünkü Davidson’un içinde, çok derinlerinde bu vardı: dünya-terbiyecisi. Palavracı bir adam değildi, ölçüsünü bilirdi. Sadece bunun için yaratılmıştı. Ne istediğini biliyordu, nasıl elde edeceğini de. Ve istediğini her zaman elde etmişti.

Gözleri mavi golf topları gibi dışarı fırlamış Kees Van Sten’ in şişko, beyaz ve endişeli görüntüsünün yaklaştığını görmek bile keyfini kaçıramadı.

“Don,” dedi Kees selamlamadan, “ağaç kesimcileri Arazi’de yine kırmızı geyik avlamışlar. Salonun arka odasında on sekiz çift boynuz var”.

“Hiç kimse yasak avlananları yasak avlanmaktan alıkoyama- mıştır, Kees.”

“Sen onları durdurabilirsin. Bunun için sıkıyönetim altında yaşıyoruz, bunun için bu Koloni’yi Ordu yönetiyor. Kurallar’ı uygulamak için”.

Şişko Kocakafa’dan cephe taarruzu! Bu neredeyse komikti. “Peki,” dedi Davidson anlayışlı bir şekilde. “Onları durdurabilirdim. Ama bak, benim ilgilendiğim insanlar; benim işim onlar, senin de dediğin gibi. Ve önemli olan da onlar. Hayvanlar değil. Eğer küçük bir gayriresmi av partisi bu kahrolası hayata tahammül edebilmelerine yardım ediyorsa, o zaman görmezlikten gelirim. Biraz eğlenmeleri gerek”.

“Oyunları, sporları, hobileri, filmleri, geçen

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir