Umut Çiftliği
Umut Çiftliği’nden…
Alışveriş arabasıyla reyonların arasında gezinen şık kadın başka bir markette olsa oldukça garipsenebilirdi. Özenle taranmış omuz hizasında kahverengi saçları, aynı renkte iri gözleri, güzel bir cildi, biçimli bir vücudu ve kusursuz manikürlü tırnakları vardı. Üzerindeki lacivert ipek takım büyük bir olasılıkla Paris’ten alınmıştı.
Yüksek topuklu ayakkabılarıyla Chanel çantası üstündeki takımla aynı renkteydi. Kısacası her şeyi kusursuzdu. Daha önce hiç markete gitmediğini kolaylıkla iddia edebilirdi, oysa burada evindeymişcesine rahat görünüyordu. Eve dönerken sık sık Madison’daki Gristede’s mağazasına uğrardı. Aslında alışverişin çoğunu hizmetçi yapardı, ama Mary Stuart Walker biraz eski usul de olsa alışverişini kendi yapmaktan hoşlanırdı.
Akşam eve geldiğinde Bill’e yemek yapmayı severdi, hatta çocukları küçükken aşçı tutmamışlardı. Kusursuz görünüşüne rağmen ailesiyle ilgili en küçük ayrıntıyla bile ilgilenmekten zevk duyardı.
Central Park’a bakan muhteşem manzaralı bir apartman dairesinde oturuyorlardı. Yirmi iki yıllık evliliklerinin on beş yılını burada geçirmişlerdi. Mary Stuart evine özen gösterirdi. Çocukları bazen her şeyin ne kadar «kusursuz» göründüğü konusunda ona takılırlardı. Kusursuzluk onun için bir tür zorunluluk gibiydi. New York’ta sıcak bir haziran akşamında, altı saat süren bir toplantıdan sonra bile Mary Stuart’ın ne ruju, ne de saçı bozulurdu.
İki küçük biftek, iki patates, biraz taze kuşkonmaz, biraz meyve ve yoğurt alınca eski günlerini anımsadı.
Alışveriş arabasını çocuklar için tıka basa doldurduğu günler daha dün gibiydi. Ne kadar onaylamazmış gibi görünse de, çocukların televizyonda görüp istedikleri şeyleri almadan edemezdi. Onları biraz şımartmak hoşuna giderdi, sağlıklı olduğu halde nefret ettikleri bir kahvaltı yerine bayılarak yedikleri çikolatalı bisküvilerden alsa ne çıkardı ki.
New York’taki herkes gibi, o ve Bili de çocuklarından çok şey bekliyorlardı: yüksek notlar, sportif yetenekler, iyi huylar ve daha pek çok özellik. Sonuçta, Alyssa ve Todd güzel, zeki ve her bakımdan pırıl pırıl çocuklardı. Bili küçüklüklerinden beri onlardan kusursuz olmalarını beklediğini söyleyerek takılırdı, ama aslında bu doğruydu da. Biraz büyüdüklerinde, Alyssa on, Todd…