Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü / Julia Quinn

Şahane Bir Kadının Gizli GünlüğüŞahane Bir Kadının Gizli Günlüğü

Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü’nden…

Fiona, menekşe renkli kurdeleyi kutuya geri koydu. Kutunun kapağını çat diye kapattı. “Ama bir zamanlar sarıydı, oysa seninki hiç olmadı. En azından, benim saçlarım açık kahverengi. Herkes açık kahverenginin seninki gibi koyu kahverengiden daha iyi olduğunu bilir.”

“Koyu kahverengi saçın hiçbir kötü tarafı yok!” diyerek itiraz etti Miranda. Ancak, İngiltere’nin büyük bir kısmının onunla aynı fikirde olmadığını biliyordu.

“Bir de,” diye ekledi Fiona, haince, “Senin dudakların çok büyük.”

Miranda’nın eli uçarcasına dudaklarına gitti. Çok güzel olmadığını, şirin bile sayılmadığını biliyordu. Yine de daha önceden kimse dudaklarıyla ilgili bir şey söylememişti. Başını kaldırıp, yılışık yılışık sırıtan kıza bakarken, “Sen de çillisin işte!” diye patladı.

Fiona tokat yemiş gibi geri çekildi. “Çiller solar gider. Benimkiler de on sekizime girmeden kaybolacak. Annem her gece onlara limon suyu sürüyor.” Küçümseyerek burnunu kıvırdı. “Ama senin ilacın yok, Miranda. Sen çirkinsin!”

“Hayır, o çirkin değil!”

Her iki kız da sesin geldiği tarafa dönünce Olivia’yı gördüler, banyoda işini bitirip gelmişti.

“Ya Olivia,” dedi Fiona. “Yakın oturup, birlikte ders çalıştığınız için Miranda ile iyi arkadaş olduğunuzu biliyorum ama onun çok güzel olmadığını kabul etmelisin. Annem onun asla bir koca bulamayacağını söylüyor.”

Olivia’nın mavi gözlerinde adeta tehlikeli bir şimşek çaktı. Rudland Kontu’nun tek kızı her zaman vefalı biri olmuştu ve Miranda onun en iyi dostuydu. “Miranda senden daha iyi bir koca bulacak, Fiona Bennet! Onun babası bir baron, seninki ise sadece bir bay.”

“Güzelliği veya parası olmayan birinin, baron kızı olması fazla bir şey değiştirmez,” dedi Fiona, evde birçok kez duyduğu anlaşılan sözleri tekrar edercesine. “Miranda’da ikisi de yok.”

“Sussana sen, aptal bunak inek!” diye bağırdı Olivia, ayağını yere vurarak. “Bu benim doğum günü kutlamam ve eğer kibar olamıyorsan, bırakıp gidebilirsin.”

Fiona yutkundu. Annesi ve babası bölgenin en yüksek mevkideki insanları olan Olivia’yı gücendirmemesi gerektiğini biliyordu.

“Özür dilerim Olivia

LİNK

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir