Belki Bir Başka Hayatta
Belki Bir Başka Hayatta’dan…
JT Başım ağırdı. Dünya pusluydu. Gözlerimin ışığa alışması biraz zaman aldı.
Bir hastane yatağında yatıyordum. Bacaklarım öne doğru uzatılmış ve üzerlerine bir battaniye serilmişti. Kollarım iki yanımda duruyordu. Karşımda, yüzünde metanetli fakat nazik bir ifade olan sarışın bir kadın vardı. Kırklı yaşlardaydı. Emin değildim ama bu kadını daha önce gördüğümü zannetmiyordum. Üzerinde beyaz bir ceket vardı ve elinde bir dosya tutuyordu. “Hannah?” dedi. “Beni duyabiliyorsan başını salla Hannah. Henüz konuşmak için kendini zorlama. Sadece başını salla.”
Başımı salladım. Bu ufacık hareket canımı acıttı. Acının sırtıma yayıldığını hissedebiliyordum. Bütün vücudumda durgun bir ağrı vardı ve bu acı katlanarak artıyordu.
“Hannah, benim adım Dr. Winters. Los Angeles Presbiteryen Hastanesi’ndesin. Bir trafik kazası geçirdin.”
Tekrar başımı salladım. Bunu yapmam gerektiğinden emin değildim ama yine de yaptım.
“Ayrıntıları daha sonra konuşuruz. Şu anda önemli konulardan bahsetmek istiyorum, olur mu?”
Başımı salladım. Başka ne yapacağımı bilmiyordum. “Öncelikle, hissettiğin acıya on üzerinden puan verebilir misin? On puan bir saniye daha katlanamayacağın şiddetli bir acı duyman, bir puan ise kendini tamamen iyi hissetmen demek.”
Konuşmaya çalıştım ama kadın bana engel oldu.
“Parmaklarınla göster. Ellerini havaya kaldırmana gerek yok. Kollarını hareket ettirme. Sadece parmaklarını oynat.”
Ellerime baktım ve sol elimdeki dört parmağı hafifçe elimin altına kıvırdım.
“Altı mı?” dedi. “Peki.”
Elindeki dosyaya bir şeyler yazdı ve arkamdaki makinelerden biriyle oynamaya başladı.
“Şimdi acını bir puana düşüreceğiz.” Gülümsedi. Bu gülümseme güven vericiydi. Doktor her şeyin düzeleceğini düşünüyor gibiydi. “Çok geçmeden kollarını ve gövdeni kolayca hareket ettirebileceksin. Bir süre daha uyamk kaldıktan sonra konuşurken de zorlanmayacaksın. Kan kaybettin ve birkaç kemiğin kırıldı. Bu kadarı durumunu basite indirgemek olur ama şimdilik yeterli. Sağlığına kavuşacaksın. Yürümek ilk başta seni biraz zorlayacak. Tekrar düşünmeden yürüyebilmek için biraz alıştırma yapman gerekecek ama günün birinde her şeyi unutacaksın. Bu konuşmadan çıkarmanı istediğim tek sonuç bu.”
Başımı salladım…