Aşk Senfonisi / Nora Roberts

Aşk SenfonisiAşk Senfonisi

Aşk Senfonisi’nden…

Bir kaç düzenleme daha yapmak üzere, minyatür arabaların sergilendiği bölüme yaklaştı.

Annie, kısa, kızıl kestane rengi saçlarım düzelterek, “Galiba içeri girecekler,” dedi. “Küçük kız neredeyse vitrinden içeri dalacak. Kapıyı açmamı ister misin?”

Her zaman dakik olan Natasha, duvarda asılı, gülümseyen palyaço şeklindeki saate bir göz attı. “Açmamıza daha beş dakika var.”

“Beş dakika nedir ki Tash, görmüyor musun bu adam olağanüstü,” diyen Annie, adamı daha iyi görmek için vitrine yaklaşıp, oradaki masa oyunlarını düzeltiyormuş gibi yaptı. “Evet… Bir doksana yakın boy, gördüğüm en mükemmel omuzlar… Aman Allahım! Takım elbisesinin kumaşı tüvit… Tüvit kumaştan yapılmış takım elbise giyen bir erkeğin ağzımı sulandıracağım hiç tahmin etmezdim.”

“Kartondan bir erkek de senin ağzım sulandırabilir.”

Annie gülünce, gamzesi ortaya çıktı. “Haklısın, tanıdığım erkeklerin çoğu, gerçekten de kartondan.” Göz ucuyla adamın hâlâ vitrine bakıp bakmadığını kontrol etti. “Bu yazı, deniz kenarı bir yerde geçirmiş olmalı. Saçları güneşten açılmış ve muhteşem bir ten rengi var. Oh… Allahım! Küçük kıza gülümsedi. Sanırım, aşık oldum.”

Küçük arabalarla, küçük ölçekli bir trafik sıkışıklığı koreografisi yaratmaya çalışan Natasha, “Sen, hep aşık olduğunu sanırsın,” dedi gülerek.

Annie içini çekti. “Biliyorum. Keşke gözlerinin rengini görebilsem… Yüzünün kemik yapısı bir harika… Eminim ki, çok da zekidir… Ama büyük acılar da çekmiştir…”

Onun söylediği sözleri çok komik bulan Natasha, Annie’ye şöyle bir göz attı. Uzun, ince yapılı ve inanılmaz derece de yumuşacık kalbi olan bir kızdı… “Karısı bu söylediklerini duysa, eminim fantezilerine hayran olurdu.”

“Böyle erkeklerle ilgili hayaller kurmak, her kadının ayrıcalığı, hatta yükümlülüğüdür…”

Natasha onunla aynı fikirde olmamasına rağmen, belli etmedi. “Hadi, artık kapımızı açabilirsin.”

O sadece bir bebek,” dedi Spence, kızının saçlarını okşayarak. “Yeni evimize bu kadar yakın bir oyuncak dükkânı olduğunu bilseydim, bu eve taşınmazdım.”

“Sen elinde olsa, ona bu lanet oyuncak dükkânım bile satın alırsın,” dedi şık giyimli, sarışın kadın.

Spence yanında duran kadına bakıp, “Gene

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir