Evde Kalmış Kız
Evde Kalmış Kız’dan…
Birçok insan kimi Fransa illerinde şöyle ya da böyle, Şövalye de Valois’lara rastlamış olabilir, çünkü bunlardan biri Normandiya’da yaşıyor, bir başkası Bourges’da bulunuyor, bir üçüncüsü 1816’da Alençon kentinde mutluluk içinde yaşamını sürdürüyordu; belki Güney’in de böyle bir şövalyesi vardı. Ancak bu kalabalık Valois ailesini sayıp dökmenin burada bir önemi yok. XIV. Louis nasıl Bourbon ailesindense, aralarında kuşkusuz Valois ailesinden olanları bulunan tüm bu şövalyeler birbirlerini o kadar az tanıyorlardı ki, birilerinden ötekilere söz etmek gerekmiyordu.
Zaten tümü Bourbon’ları Fransa tahtında tam bir rahatlık içinde bırakıyordu, çünkü Valois’lı denen Orléans’lıların ilk kolunda erkek vâris bulunmadığı için IV. Henri’nin kral olduğu elbette açıktır. Bugün var olan Valois’lar IX. Charles ile Marie Touchet’nin oğlu, Angoulême Dükü Charles de Valois soyundan gelmektedir. IX. Charles ile Marie Touchet’nin soyları, aksi tanıtlanmadıkça, Rahip de Rothelin ile sona ermiş; II. Henri soyundan gelen Valois-Saint-Rémy’ler de kolye olayına adı karışmış ünlü Lamothe-Valois ile son bulmuştur.
Verilen bilgiler doğru ise bu şövalyelerin her biri, Şövalye d’Alençon gibi uzun boylu, zayıf, serveti olmayan yaşlı bir soylu idi. Şövalye de Bourges göç etmiş, Şövalye de Touraine gizlenmiş, Şövalye d’Alençon ise Vendée’de savaşmış, biraz da ayaklanmıştı. Bu şövalyenin gençliğinin büyük bir bölümü Paris’te geçmiş, burada Devrim onu otuz yaşında kadınların gönlünü fethetmelerinin ortasında ansızın yakalamıştı. İlin yüksek aristokrasisi tarafından gerçek bir Valois olarak kabul edilmiş olan Şövalye de Valois d’Alençon, aynı adı taşıyanlar gibi kusursuz davranışlarıyla kendisini belli ediyor ve seçkin biri gibi görünüyordu.
Her gün kentte akşam yemeği yiyor ve her akşam oyun oynuyordu. XV. Louis ve Devrim’in ilk günleri ile ilgili bir sürü fıkra anlatıyor, kusurlarından biri olan bu huyu sayesinde çok nükteci olarak geçiniyordu. Bu küçük öykülerin, ilk kez işitildiklerinde oldukça iyi dile getirilmiş oldukları düşünülüyordu. Şövalye de Valois’nın zaten kişisel nüktelerini yinelememek ve aşklarından hiç söz etmemek gibi bir özelliği vardı; ama…