Son Aday / Day Leclaire

Son AdaySon Aday

Son Aday’dan…

Leah ne kadar dehşete düştüğünü saklamaya çalıştı. Bu görüşmeye devam etmenin srtık hiçbir anlamı kalmamıştı. Hemen bir bahane uydurmalıydı. Eğer bu kadar umutsuz olmasaydı yapardı da. Adımlarını dikkatle atmaya kararlı bir şekilde, adamın her söylediğine katılıyormuş gibi başını eğdi.

“Tabi ki. Bu konuda bir sorun olacağını sanmıyorum,” diye yalan söyledi. Ayağa kalkarak beline kadar uzanan saç örgüsünü arkaya attı. “Ama ne yazık ki zamanımız doldu. Bir sonraki görüşmem az sonra.” Son adayının daha uygun birisi olması için dua ediyordu.

“Ms. Hampton, şimdi…”

“Geldiğiniz için teşekkür ederim” dedi Leah adama konuyu tartışma fırsatı vermeden. Titus t. Culpepper’in biran önce gitmesini istiyordu. Kapıya doğru yürürken kâhyası Patrick’i çağırmasına gerek kalmamasını umarak adama temkinle baktı. “Önümüzdeki birkaç gün içinde kararımı vermiş olacağım. Size haber veririm.”

Adam biraz isteksizce ayağa kalktı, “O kararı vermeden önce bir şeyi daha düşünsen iyi olur,” dedi ve cüssesinden umulmayacak bir hızla aralarındaki mesafeyi kat ederek onu kollarına aldı. Leah başını tam zamanında çevirince adamın öpme teşebbüsü, dudağı yerine yanağında son buldu.

“Hadi tatlım” diye homurdandı adam kollarının baskısını arttırarak. “Eğer seni öpmezsem, nasıl bir koca olacağımı nasıl bilebilirsin?”

“Bırak beni!” Leah’ın tiksinti ve korku ile kollarından kurtulmaya çalışması adamı şaşırtmış olmalıydı ki, kollarını biraz gevşetti. Leah hemen silah rafına koşarak bir tüfek kaptı ve fişek haznesine birkaç mermi sürerek Titus T.’nin karşısına dikildi. “gitme zamanı geldi Mr.Culpepper. Hemen şimdi.”

Neyse ki, adam itiraz etmeden ellerini havaya kaldırarak geriye doğru gitmeye başladı. “Ms. Hampton, kızmanıza ne gerek var? Eğer evleneceksek…”

“Bu fikri aklınızdan çıkarabilirsiniz,” dedi Leah.

Adam hiddetle bakıyordu. “Küçük bir öpücük yüzünden mi hayır diyorsunuz?”

“Bu sizin sorununuz değil Mr.Culpepper.”

“Lanet olsun,” Kapının yanındaki askılıktan şapkasını kaptı.

Adam odadan çıkarken, Leah elinde tüfek onu takip etti. Adamın fikrini değiştirip ona tekrar saldırması riskini göze alamazdı. Ama korkuları boşuna çıktı. Adam tek kelime daha etmeden

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir