Fransız Teğmenin Kadını
Fransız Teğmenin Kadını’ndan…
“Teyzen o tatlı akşamın en ufak ayrıntılarını bile ağzımdan kerpetenle aldı zaten.”
Kız durup adamın gözlerinin içine baktı.
“Charles! Bak Charles, benden başka herkese istediğin komikliği yapabilirsin. Ama bana o yapış yapış esprilerinden yapma.”
“Ama hayatım, böyle yapmazsam kutsal evlilik bağı bizi birbirimize nasıl yapıştıracak?”
“Şu berbat espri anlayışını kulüpteki arkadaşlarına sakla.” Soğuk bir tavırla yürümeyi sürdürüp Charles’ı da yürümeye zorladı. “Bir mektup aldım.”
“Ben de bundan korkuyordum. Annenden mi?”
“Bir şeyler olduğunu biliyorum… tam şarap içerken.”
Charles cevap verene kadar birkaç adım yürüdüler, bir an için ciddileşecek gibi oldu ama sonra vazgeçti.
“İtiraf etmeliyim ki saygıdeğer babanla aramızda ufak bir felsefi anlaşmazlık çıktı.”
“Çok ayıp etmişsin.”
“Ben sadece dürüst davranmaya çalışmıştım.”
“Peki tartışmanın konusu neydi?”
“Baban Bay Darwin’in hayvanat bahçesinde bir kafes içinde sergilenmesi gerektiğini söyledi. Maymunlar bölümünde. Bense Darwin’in savunduğu görüşlerin arkasındaki bazı bilimsel tezleri açıklamaya çalıştım. Başaramadım. Et voilà tout.”
“Bunu nasıl yaparsın, hem de babamın bu konudaki fikirlerini bildiğin halde!”
“En saygılı hallerimi takınmıştım.”
“Yani en kötü hallerindeydin.”
“Dedelerinin maymun olduğunu düşünen bir adamla kızının evlenmesine izin vermeyeceğini söyledi. Sanırım bir süre düşündükten sonra dedemin en azından soyluluk unvanı olan bir maymun olduğunu hatırlayacaktır.”
Kız ona bakıp başını sitemle öte yana çevirdi; endişelendiğini göstermek isteyince hep böyle yapardı: Şimdi de izdivaçlarının önündeki en büyük engelin bu durum olduğunu düşündüğü için endişeleniyordu. Babası çok zengin bir adamdı ama dedesi manifaturacıydı, Charles’ın dedesiyse bir baronetti. Charles gülümsedi ve sol koluna hafifçe tutunan eldivenli eli sıktı.
“Bir tanem, meseleyi kendi aramızda hallettik ya, yeter. Babandan çekinmen çok yerinde bir davranış. Ama ben onunla evlenmiyorum. Hem benim bilim adamı olduğumu unutuyorsun. Bir monografi yazdığıma göre öyle olmalıyım. Eğer böyle gülersen ben de bütün zamanımı fosillere adar, seninle hiç ilgilenmem.”
“Fosilleri kıskanmaya hiç niyetim yok.” Hınzırca sustu. “Çünkü en azından bir dakikadır fosillerin üzerinde yürüdüğün…