Sessiz Harp / Ümit Deniz

Sessiz HarpSessiz Harp

Sessiz Harp’ten…

Endonezya’da büyük çiftlikleri vardı. Uzak şarka yaptığını bir seyahatte bana çok yakınlık göstermiş ve ağırlamada hiç kusur etmemişti. Senenin altı ayını burada altı ayını dışarıda geçirirdi.

Seyahatten döndüğümü duyunca bu akşam beni evine davet etmişti. Hoş olmamakla beraber davetine icabet zorunda kalmıştım.

Bunları düşüne düşüne o kaygan yollarda arabamı kullanırken daha şimdiden ev sahiplerine hangi bahaneyi uydurarak oradan ayrılacağımı tasarlıyordum .

Yaz aylarında Maslak – Hacıosman – Büyükdere asfaltında sık sık jandarma devriyelerine rastlanır. Buraları jandarma bölgesine girdiği için asayişi temin ile onlar mükelleftir. Fakat kışın bu devriyeler kısmen olsun tavsar. Nitekim yarım saattir geçtiğim yerlerde de tüfeklerini ters asmış hiçbir devriyeye rastlamadım .

Saat sekiz buçuğa geliyordu. Kış akşamı için sekiz buçuk, geceyarısına yakın sayılır. Fakat bana yemeğin dokuzda hazırlanacağım söyledikleri için ben de ağırdan almayı tercih etmiştim.

Bu gece sanki göğün dibi delinmişti, bardaktan boşanırcasına tabirine uygun olarak rahmet:, İstanbul’u boydan boya yıkıyordu. Bir aralık o hale geldi ki, arabamın farları kesif bir sis bulutuna girmiş gibi dört beş metreden daha ilerisini delememeye başladı. Haliyle gazı kesip sü r’ati azaltmaya mecbur oldum. Bir yandan da Hüseyin beyin bu münasebetsiz davetine küfür edip duruyordum. A mübarek adam, ziyafet verecek zaman mı bulamadın?

Hacıosman’m meşhur çınarı altına geldiğim sırada sağ ayağımın bütün gücü ile fren pedalına yüklendim. Zira birkaç metre önümde, yolun tam ortasında, çamur yığını gibi koyu renk bir şekil yatıyordu.

Araba şiddetle kıç attı ve tekerlekler bu cisme ancak süründüğü sırada otomobil durabildi. B ir kaç m etre geri yapıp el frenini bağladım ve arabadan atladım. F arların ışığı altında şimdi bn cismi daha iyi görebiliyordum.

Yanına koşup çevirdim. Bu siyah mantolu sarışın bir kadın vücudu idi. Şiddetli yağmurun ve soğuğun altında yaşayıp yaşamadığı bile belli değildi, zira bütün vücudu buz kesilmişti. Yüzü gözü kan içinde ve tanınmayacak bir haldeydi. Hemen kucaklayıp arabaya getirdim. Arka kanapeye uzatıp ışığı

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir