SAS / Parola Matador / Gerard De Villiers

Parola Matador

Parola Matador’dan…

Roy Slockton içki kadehini sehpanın üstüne bıraktıktan sonra, ıslık çalarak hayranlık dolu bir anlamla karısına seslendi.

Harika görünüyorsun, sevgilim!

Karısı Jane birkaç adım öne çıkarak siyah İskarpinlerinin ince topuklarını fildişi renkli halıya batırdıktan sonra kocasının tam önünde durdu ve bir manken ustalığıyla kendi çevresinde birkaç dönüş yaptı.

Elbisenin etekleri havalanınca kadının uzun bacakları ortaya çıkmıştı. Jane Stockton son bir dönüşle kendisini kanepenin üstüne, kocasının tam yanına bıraktıktan sonra eğilerek dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu.

Thank you, darling! Beş yüz dolara patlayan bir delilik yaptık!

Öğleden sonra Beverly Hills’te alışveriş yapmaya çıktıklarında Jane, Rodeo Drive’dakİ Saint Laurent’nin indirimli satışlarından yararlanmak istemişti. İndirimli de olsa Saint Laurent’de ufak bir kumaş parçası bile bir altın fiyatına satılırdı.

Vergisiyle birlikte dört yüz seksen yedi dolar, diye düzeltti Roy Stockton.

Central Intelligence Agency’de yıllar boyu durum değerlendirme uzmanı olarak çalışması ona kararlı olmayı öğretmişti. Elini, karısının damarları farkedilen dizine koyunca, bu temas duygularını harekete geçirdi.

Roy Stockton çıplak tene dokunmaktan büyük bir haz duydu. Jane kocasını gülerek izliyordu. Roy Stockton karısına şaşkınlıkla bakarak: Çorap mı giyiyorsun? Diye sordu.

Hoşuna gitmedi mi? Bu akşam oldukça serin.

Güney California’da Huntington Beach’te ağustos akşamlan genellikle serin olurdu. Roy Stockton’un Nevport İle Long Beach arasındaki kiralık evi, I numaralı Coast Highvay yoluyla kumsaldan ayrılıyordu.

Gün batımından sonra Pasifik Okyanusu’ndan esen rüzgâr ısıyı düşürürdü. Ev, Roy Stockton’un bürosuna bir saatlik uzaklıktaydı, ama manzara Malibu’nun kinden çok daha nefis olduğu için Roy Stockton buna katlanabiliyordu.

Salonu ısıtmak için bütün California’lılar gibi onlar da şömine yakıyorlardı. Jane Stockton kanepeden kalkarak mutfağa doğru uzaklaşmıştı. Salona geri döndüğünde elinde kırmızı şarapla doldurulmuş iki kadeh vardı. Acemi bir geyşa gibi kocasının önünde eğilerek kadehleri ona uzattı.

Château Haut Brion, 1970. Şişesi, kırk yedi dolar.

Kadehini karısının kadehiyle tokuştururken Roy Stockton’un mavi gözlerindeki pırıltıyı fark etmemek imkânsızdı. Kırlaşmış saçları ve derinleşmiş yüz hatlarına

LİNK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir